Hamas liderlerinden Halid Meşal, yıllar önce İsrail’i neden tanımadıklarına yönelik bir soruya;

“Biz İsrail’i tanısak ne olur? Sorun çözülecek mi? Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tanıdı, barış sağlandı veya sorun çözüldü mü? Hayır!” şeklinde cevap vermişti.

Meşal haklıydı…

Filistin halkı İsrail’i tanısa bile Siyonistler, Filistin toprakları üzerinde yaşayan bir halkın varlığını kabul etmiyor.

Yahudiler, kendilerinden olmayanları “insan” saymıyor.

“Goyim” diyerek haşa onlara “hayvan” muamelesi yapıyor.

Dolayısıyla Ortadoğu’nun bu güzel topraklarını Araplardan temizlemeye çalışıyorlar.

Bu yüzden tam 75 yıldır sistematik bir şekilde Filistin’de soykırım yapıyorlar.

Başta Amerika olmak üzere Hıristiyan Batı da bu kıyıma destek veriyor.

Siyonist İsrail’in Ortadoğu’da uyguladığı İslam’ı ve Müslümanları yok etme projesine destek veren ABD eski Başkanlarından Ronald Reagan, Libya’yı bombalamadan bir gün önce,  “Son Müslümanı çölün derinliklerine sürünceye kadar mücadelemiz devam edecektir” diyerek, niyetlerini açıkça ifşa etmişti.

Maalesef Haçlı-Siyonist ittifakın asırlara sari bu kirli planına rağmen Türkiye, CHP’nin “Milli Şefi” İsmet İnönü döneminde Yahudiliğe desteği “Bir devlet politikası” haline getirerek…

28 Mart 1949 yılında İsrail’i resmen tanıyan Müslümanların çoğunlukta olduğu ilk ülke oldu.

İsrailli yöneticiler de bu destekten aldıkları cesaretle yaklaşık bir asırdır, amaçlarına ulaşmak için her türlü zulmü pervasızca işliyorlar.

7 Ekim’de başlayan “soykırım” ise bu kanlı planın son halkalarından biri…

Tüm bu yaşanan vahşi katliama rağmen CHP’liler ve onların güdümündeki kiralık kalemler, hala Siyonistlerin safında yer alıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, canı pahasına vatanını savunan Filistinlilerden oluşan Hamas’ı, “terör örgütü” ilan ederken…

Kalemşörleri bir adım daha ileri gitti.

İslam’a ve Müslümanlara yönelik nefretiyle bilinen ve “Hilal”in “Haç”a üstünlüğünün sembolü olan Ayasofya’nın açılmasının “2020’nin felaketi” olarak okurlarına duyuran Sözcü gazetesinin yazarları…

Katil İsrail’e karşı direnen Hamas mücahitlerini, 40 bin masum sivilin katili PKK ile bir tuttu.

Geçmişte çıplak kadınların fotoğraflarına bakıp hikaye kurgulayan “Bulvar gazetecisi” Rahmi Turan, “Hemen hemen bütün dünya ülkeleri HAMAS’ı ‘Terör örgütü’ olarak kabul ediyor” diyerek…

Başkan Erdoğan’ın Hamas’ı, Kurtuluş Savaşı’nın direniş örgütü Kuvayı Milliye’ye benzetmesine karşı çıktı.

İsabetsiz tahminleriyle sosyal medyada sürekli alay konusu olan çakma Ekonomist Ege Cansen ise dünkü yazısında ‘İsrail bir realitedir’ diyerek, “Hiçbir güç İsrail’i bulunduğu topraklarından söküp atamaz. Hatta 1967 sınırları öncesine bile geri döndüremez. Filistinli Araplar, İsrailli Yahudiler ile yan yana ve hatta iç içe yaşamaya mahkumdur. Kader ağlarını böyle örmüştür.” sözleriyle,  daha şimdiden İsrail’i “muzaffer” ilan etti.

İsrailli katiller bile kendilerini böyle savunamazken, CHP’li yöneticiler ve güdümündeki yazarlar maalesef apar topar “tanıdıkları” Siyonistlerin “sözcü”lüğü yapıyor.

Aslında bu kafa her zaman böyleydi.

“Medya Mahallesi”nin gediklisi Ayşenur Arslan da Kuvayi Milliye’nin Kıbrıs versiyonu olan “Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatını”  daha bir iki sene evvel “illegal, suikastçi bir örgüt” olarak tanımlamıştı.

Demek ki bu kuşak, Kurtuluş Savaşı döneminde yaşasaydı bu kez Fransız, İngiliz ve Yunanlı işgalcilere karşı direnen Kuvayi Milliyecilere “çete” diyecekti…

Hatta!

Kim bilir belki de içlerinden diyorlardır da…

Zirabunların dedeleri o dönem Kuvayi Milliyeyi, “çete hareketi” diyerek küçümsemek istemişti…