Fransız Yazar Nicolas Chamfort, “Bazen halkın fikri, olabilecek en kötü fikirdir” der.

Hayat pahalılığından şikâyet eden ve emeklilere yönelik düzenlemeleri yetersiz bulan halkımız da “AK Parti’ye ders verme” fikriyle, 31 Mart seçimlerinde CHP’yi birinci parti yaptı.

Sağ olsun CHP’liler de halkımızın verdiği duygusal tepkinin ne kadar “hatalı” olduğunu daha ilk andan itibaren ispatladı.

Zira CHP’li Başkanlar koltuğa oturur oturmaz ilk iş olarak halkın verdiği yetkiyi kendi kişisel çıkarları için kullanmaya başladı.

Her fırsatta “liyakat” vurgusu yapan ve “mülakat” uygulaması üzerinden AK Parti iktidarını “kadrolaşmakla” itham eden CHP’li başkanlar, ele geçirdikleri belediyelerde bir yandan işçi kıyımı yaparken…

Diğer yandan “CHP tipi” vahşi bir kadrolaşma yarışına girdiler.

Tüm Türkiye’nin gözleri önünde pervasızca gerçekleşen atamalarda, CHP’li yöneticilerin birincisi dereceden akrabaları teker teker “kamu kurumu” olan belediyelerdeki ballı koltuklara oturtuluyor.

CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in Kadıköy belediyesinde çalışan eşi Elif Duygu Adıgüzel’in, Çekmeköy Belediyesi’ne “başkan yardımcısı” olarak atanması girişimi kamuoyunun tepkisine toslarken…

Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un kızı Tutku Kurt

Bayyurt, Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı oldu.

CHP’li Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, oğlu Bülent Yaşar’ın kayınçosu Erhan Aras’ı, “Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü”, “Basın ve Yayın Müdürlüğü”, “Temizlik İşleri Müdürlüğü”, “Halkla İlişkiler Müdürlüğü”, “Sağlık İşleri Müdürlüğü” ve “İlkim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü”nden sorumlu “Belediye Başkan Yardımcısı” yaptı.

Yetmedi…

“Encümen Başkanlığı”nı da Aras’ın uhdesine bıraktı.

Bitmedi…

CHP’li Başkan Fethi Yaşar, “Özel Kalem Müdürlüğü”nün iş ve işlemlerinin yürütülmesinde imza yetkisini de gelini Merve Yaşar’ın ağabeyi Erhan Aras’a teslim etti.

CHP’deki torpilli atamalar bununla sınırlı değil…

Muğla'nın Menteşe Belediye Başkanı seçilen CHP'li Gonca Köksal’ın ilk icraatı da şahsi şirket ortağı Avukat Merve Fidem Barut'u Menteşe Belediye Başkan Yardımcısı yapmak oldu.

CHP'li Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun ise eşi Filiz Coşkun’u, belediyede Kültür İşleri Müdürü koltuğuna oturttu.

Buca CHP İlçe Başkanı olan ve adeta belediyelerde “gölge başkan” gibi hareket eden Çağdaş Kaya’nın eşi Damla Çelik Kaya da Bornova Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü olarak göreve başladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise kendisini o koltuğa layık gören isimlerden Veli Ağababa'ya olan diyet borcunu ödemek için yeğeni Nermin Özgül'ü belediyede işe aldı.

CHP’li Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in çiftçilikle uğraşan kayınbiraderi Can Algönül ise eniştesi sayesinde Çanakkale İl Genel Meclis Üyesi seçildi. 

Bunlar ifşa olan atamalardan ve kıyaklardan bazıları…

Kamuoyundan gizlenenleri artık siz düşünün…

CHP’li Esenyurt Belediyesinin yeni Başkanı Ahmet Özer’in, önceki yönetim tarafından son üç ayda 300 kişinin istihdam edildiğini açıklaması, belediyelerin nasıl CHP çiftliğine döndüğünü özetlemeye yetiyor…

***

Her fırsatta “etik”ten ve “ahlak”tan dem vuran Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek'in kardeşi Ediz Zeyrek de CHP’li belediyelerden ballı koltuk kapan isimler arasında yer alıyor.

Ağabeyi Deniz Zeyrek’in ismi sayesinde kariyer basamaklarını teker teker tırmanan Ediz Bey, “Meclis Üyesi” sıfatıyla “İBB Plan ve Bütçe Komisyonu”nda görevlendirildi.

Dün “besleme basın”, AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelerin güncel mali durumları ve hizmet karşılığı yapacakları ödemeler üzerinden çok kirli bir algı operasyonu yürütürken…

Ediz Zeyrek’in görev aldığı komisyon, İBB Meclis’inde gerçekleşen yeni dönemin ikinci oturumunda borçlanma onayı alıyordu.

Evet, yanlış duymadınız!

CHP medyası dün AK Parti’den devralınan tüm belediyelerin toplamda 100 milyar lira borcu olduğunu manşetten haykırırken..

Sayıştay Raporlarına göre 2023 sonu itibariyle İBB’nin borcunu 150 milyar TL gibi astronomik bir seviyeye çıkaran Ekrem İmamoğlu, başkanlığının ikinci dönemine borçlanarak başlıyordu.

İBB Meclisi dün yapılan oturumda 2019, 2020 ve 2021 yıllarından beri bekletilen “iç borçlanma” taleplerini kabul ederek belediyenin toplamda 4,2 milyar TL borçlanmasının önünü açtı.

Ayrıca “ilave finansman” adı altında “Kirazlı-Halkalı Metro Projesi” için de 250 milyon dolar, TL karşılığı olarak 8 milyar 125 milyon lira “dış borçlanma” yetkisine onay verdi.

Böylece, İmamoğlu’na sadece dün toplamda 12.3 milyar liralık borçlanma yetkisi verilmiş oldu.

Yetmedi…

İBB Meclis’i, yeni dönemin ilk oturumunda Tuzla ilçesi, Aydınlı Mahallesi, 4584 parselde bulunan Tuzla Hali ile Kağıthane ilçesi, Merkez Mahallesi, 6807 ada 60 ve 64 parseldeki taşınmazların satışını da görüştü.

Evraklarda bazı hatalar çıkmasa dün bu taşınmazların satışının da önü açılacaktı.

Tabii…

Vatandaşa “hizmet üretmek” için bile borç para bulmak zorunda olan Ekrem İmamoğlu’nun, seçim öncesi emeklilere sözünü verdiği 10 bin TL’lik pazar desteğini nasıl karşılayacağı ayrı bir muamma!..

Muhtemelen “unuttum” diyerek bu sözünün üzerine de yatacak…

Zaten bu vaadin gerçekleşmeyeceğini bizzat CHP’liler de itiraf ediyor.

CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, önceki gün katıldığı bir canlı yayında benzer bir vaatte bulunan Mansur Yavaş’ın Ankara’da yaşayan 1.5 milyon emekliye nakit desteği vermesinin mümkün olmadığını açık açık itiraf etti.

Buna rağmen başta Deniz Zeyrek’in çalıştığı Sözcü gazetesi olmak üzere fondaş medya hala AK Partili bir vekilin kendi cebinden yediği bir ıstakoz üzerinden algı operasyonu yürüterek, 2028 seçimlerine giden yola parke taşı döşüyor.

Demem o ki…

Bu sürecin kaybedeni sadece AK Parti olmadı, belediyeler de “CHP’nin yamyamlarına” peşkeş çekildi.

Demek ki “AK Parti’ye ders verme” fikri, çok da iyi bir fikir değilmiş.

Ne diyelim;

Kendi düşen ağlamaz!